Ülkemizde her yıl yaşanan sınav heyecanıyla birçok lise
öğrencisi, hayallerine ve umutlarına ulaşmaya çalışıyor, geleceğini çiziyor.
Ortak hedef ise, rakipleri geride bırakarak hep hayal edilen üniversiteye ve bölüme girmek. Bunun için
öğrenciler sınav gününe kadar kendilerine bambaşka bir dünya kurup diğer
insanlardan farklı bir hayat yaşıyorlar. Okul, dershane, özel ders demeyip bir
de testlerle, denemelerle uğraşıyorlar
ve günlerinin çoğu büyük bir kargaşa içinde geçiyor. Elbette tüm öğrencilerin
hayali ümitlerini bir dahaki seneye ertelememek, iyi bir puan alıp, istediği bölüme yerleşmek.
Üniversite sınavına girenlerin sayısı her yıl bir önceki
yıla nazaran artıyor. Sınava girecek olan herkesin aklında bir soru var: "Acaba kazanabilecek miyim?" Bu
sorunun beraberinde getirdiği endişeyle ve süreyi iyi kullanma konusundaki
sıkıntıyla sınav daha zor hale geliyor ve başarı için başka gereksinimler
ortaya çıkıyor.
Okullara, dershanelere gidiyor; üstüne bir de özel dersler
alıyoruz fakat yine de istediğimiz sonuca ulaşamıyoruz. Acaba sorun bizde mi?
Yoksa başkalarında mı? Bu süreç içinde yaşanan en büyük sorun aslında uzun süreli sağlanmaya
çalışılan motivasyonun eksikliğidir. En önemli gerçek ise her işte olduğu gibi
istenilen sonuçları elde edebilmek için kararlılığın, azmin, isteğin ve de
doğru bir hedefin olması gerektiğidir. Acaba bunları ne kadar önemsiyoruz?
ÖSS sonrası yorumlar içinde en çok karşılaştığım yorum
şudur: "Çok çalıştım, deneme sonuçlarım da çok iyiydi; sınav esnasında çok
heyecanlandım ve hiçbir şey yapamadım."
ÖSS'nin sadece 195 dakikalık bir sınav olmadığını kabul
etmek gerek. Bu sınavın hazırlık süreci 2-3 yıl öncesinden başlıyor. Sınava
girecek tüm öğrenciler çok büyük endişeler içindeler. Hepsi de çok heyecanlı ve korkuyor; bütün yıl
boyunca harcanan emeğin boşa gitmesinden, sınava tekrar hazırlanmaktan… Halbuki insan isterse başarır, bu yüzden
korkulacak hiçbir şey yok. Bunu kabul edin ve rahatlamaya çalışın.
Bir yıl boyunca çok yoğun çalıştınız, birçok şeyden
fedakârlık yaptınız. Dershaneyle okulu bir arada götürmeye çalıştınız ve kimi
zaman da özel dersler aldınız; ancak hâlâ endişe içindesiniz. Sebebini ise bilmiyorsunuz. Sınav sonrası ile
ilgili hiç hoşunuza gitmeyecek görüntüleri düşünüp sınavı kazanamayacağınıza
dair endişelerinizi artırıyorsunuz.
Bir öğrencinin başarılı olması için en temel nokta
motivasyondur. Eğer motivasyonunu sağlayamıyorsa hedeflediği yere gelmesi
olanaksızdır.
İşte tam da bu noktada NLP devreye giriyor. Bir tanımlama
yapacak olursak; NLP, öğrenci ne tür bir problem yaşıyorsa yaşasın, öğrenciyi
mevcut durumundan istediği duruma ulaştırmayı amaçlayan; öğrencinin kendi
mükemmelliğine ulaşmasını sağlayan, değişimin ve gelişimin sanatıdır.
Yöntemleriyle zihindeki tüm olumsuzlukları olumluya dönüştüren, kişiyi hedefine odaklayan ve başarıya taşıyan bir
programdır.
NLP Programının Öğrenciye Yararları
Kararlılık, çalışma hırsı ve isteği uyandırır.
Ders çalışma tekniklerinin etkin kullanılmasını sağlar.
Konsantre olmayı ve dikkat etmeyi öğretir.
Hedefe odaklanmanızı sağlar.
Doğru kararlar alma becerisi kazandırır.
Denemelerdeki başarıyı ve net soru sayısını arttırır.
Özgüveni artırır.
Stres, heyecan, kararsızlık, umutsuzluk gibi olumsuz
duyguları ortadan kaldırır.
Etkili ve verimli çalışmayı öğretir.
Sınav kaygısından kurtarır.
İradenizi güçlendirir ve disiplinli olmanızı sağlar
Zaman kullanımını öğretir.
Hedefe Odaklanmak Başarıya Ulaştırır
Sizler için de artık geleceğinizi çizmenizin zamanı gelmedi
mi? Bir hedef belirlemenin ve bu hedef uğrunda çaba harcamanın...
Öğrenmeye ve değişmeye başladığınızda zihniniz, vücudunuz ve
hatta ruhunuz için yaptığınız çalışmalar sırasında yaşayacağınız değişiklikler
sizi şaşırtacak. Şu anda ve belki de tüm yaşamınızda sahip olduğunuzdan daha fazla enerji, istek
ve iç uyuma erişeceksiniz. İnsanlar size daha genç ve mutlu göründüğünüzü
söyleyecek. Kalıcı bir iyi hissetme durumu ve denge, yaşamınızı süratle
değiştirecek. Bu sayede hedeflerinize daha iyi odaklanabileceksiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder