"İmkânsızla imkân
dâhilinde olanın arasındaki tek fark, insanın kararlılık derecesidir."
Tommy Lasorda
Stres bizim dışımızda gelişen olayları zihnimizde yorumlama
biçimimize göre ortaya çıkan tepkilerimizdir. Enerjimizin dışa vurumudur. Bu
enerjiyi isterseniz olumlu, isterseniz olumsuz bir şekilde kullanabilirsiniz.
Başarılı insanlar streslerini yapıcı enerjiye ve olumlu bir güce dönüştürürler.
Stres ânında vücudunuzda nasıl değişiklikler olduğunu hiç merak
ettiniz mi? Doğuştan var olan bu otomatik tepkinin asıl amacı sizi tehlikelerden
korumaktır. Bu tip tehlike durumlarında bedeninizde meydana gelen değişimler
sayesinde bir anda büyük bir enerjiye sahip olursunuz.
Tehlikelerle yüz yüze geldiğimiz zaman vücudumuzda sırasıyla
şu değişikler meydana gelir: Beyin tehlikenin varlığını algılar algılamaz,
bedenimize adrenalin salgılanır. Bu da beraberinde birçok fiziksel değişikleri
ortaya çıkarır. Göz bebeklerimiz büyür ve bu şekilde tehlike ânında daha iyi
görebiliriz.
Boyun ve omuz kaslarımız gerilir. Gevşek kaslara oranla gerilmiş
kaslarla harekete geçmek daha kolaydır. Kaslarımıza daha fazla oksijen
gitmesini sağlamak için sık nefes alıp veririz. Karaciğerimiz vücut kaslarımıza
ani bir enerji akımı sağlamak için glikoz salgılar. Vücudumuz her türlü
tehlikeye karşı bu otomatik tepkileri göstermektedir. Strese karşı oluşan tepkiler tehlike karşısında kaçmak veya mücadele etmek amacıyla
bedenimizin hazır olması gerekir.
Üniversite sınavlarına hazırlanan öğrencilerin bazıları
özellikle sınava birkaç ay kala gelip,
"ÖSS'yi kazanamayacağım diye strese giriyorum. Bu da beni çok
olumsuz etkiliyor. Ne yapmamı önerirsiniz?" diye sorarlar. Ben de;
"Strese ayıracağınız vakti ders çalışmaya ve soru çözmeye ayırırsanız; hem
strese girmezsiniz hem de kazanma ihtimalinizi artırmış olursunuz. Yani korkmak
korktuğunuz şeyin başınıza gelmesine engel olmayacağı gibi; çok da fazla
korkarsanız, korktuğunuz şeye davetiye çıkarmış olursunuz." derim.
Tabi ki her öğrencinin kafasında "Acaba kazanabilecek
miyim?" kaygısı vardır. Bu seviyedeki bir kaygı öğrenciyi olumlu motive
ederek daha çok çalışmasını sağlar. Zamanının önemli bir bölümünde "Kazanabilecek miyim, ya kazanamazsam
ailemin yüzüne nasıl bakarım, bu yaştan sonra ne iş yaparım?" gibi kaygı
derecesini artırıcı şeyler düşünmesi öğrencinin performansını düşürür.
Bu tip durumlarda sonuca değil sürece odaklanmak daha iyi
sonuçlar almamızı sağlar. Gelecekte ne olacağına değil, şu anda ne
yapabileceğimize odaklanmak gerekir çünkü geleceğin ne olacağını belirleyen,
zihnimizdeki endişeler değil, bugünkü eylem ve davranışlarımızdır. Endişeler
zaman kaybettiren zihinsel canavarlardır. Stresin getirdiği olumsuzlukları bu
şekilde yönlendirirseniz faydalanmayı başarırsınız.
Bu stresi yönlendirmek bizim elimizdedir. Bunu başarımıza
bir engel olarak görürsek o sadece bir engeldir ve bizi sürekli
başarılarımızdan alı koyar. Stresli olduğunuzda bunun başarınızı arttıracağını düşünürseniz bu size bir köstek olmaktan
çıkar ve destekler. Sizin sihirli gücünüz haline gelir.
Strese karşı olumlu tepkide bulunun. Günlük hayattaki küçük veya
büyük streslerin sizi yıpratmasına izin vermeyin. Onun yerine strese, size
getirdiği fırsatlar yönünden bakabilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder