Üzerinde durulması gereken bir diğer durum da nehrin sürekli
akıp gitmesidir. Kendinizi bir nehre benzetirseniz, suyun sürekli akacağına
güvenip kendinizi boş vermeyin; çünkü başarı oturmakla gelmez. Bu nedenle hedefinizi
son anlara bırakmayın. Başarı düzenli bir çalışma sonrasında gelir. Bekleyip,
hiçbir şey yapmadan sadece iyi puanları hayal etmekle gelmez.
Bir önceki hikâyeye benzer durumları aslında hepimiz kendi
hayatlarımızda da yaşıyoruz. Şu anda bile nereye gidiyor olduğumuzu
bilmediğimiz yerlere savrulmaktayız. Gittiğimiz yönü değiştirmek için ne kadar
vaktimiz kaldığını bilemeyiz ama nereye doğru gittiğimizi bilebiliriz.
Bazı insanların geçmişte sergilediği yanlış tutumlar onların
şimdiki hayatlarını mahvetmesine rağmen, hatta gelecekleri bile tehlike altında
olmasına rağmen çoğu, bu durumu değiştirmek için hiçbir girişimde bulunmazlar.
Yukarıdaki örnekteki gibi ihmalkârlıklarının kurbanı olurlar. Onlar içlerindeki
eğitme arzusunu diğer duygularla bastırırlar, özellikle de onları eğlendirecek ve boş vakit geçirmelerine yarayacak uğraşlarla...
Bu tip insanlar, üretmektense sürekli tüketmektedirler.
Her şeyi hazır beklemektedirler. Bütün bunların farkına varmayarak
bir de ihmalkârlıklarının önemsiz olduğunu düşünüp yaşamlarına devam ederler.
Onlar davranışlarının birbiri ile bağlantılı olduğunu bilmezler. Şimdi yaptıklarının yarın yapacaklarını
belirlediğini de... Zamanları öylece boşa akıp gider. Onlar da bu akıntının
arasında sürüklenip gelirler...
Kişisel bir felsefe oluşturmanın amacı, belirgin bir geleceğe
doğru hareket etmektir. Şimdi yaptığımız her şey kişisel felsefemizin sonucu
oluşan davranışlarımızdır ve bunlar aslında bizim geleceğimizdir. Şimdiki yaşam
tarzımız ya istediklerimize sahip olana kadar mücadele etmemizi ya da beklememizi
söyler. İşte bunlardan birini seçmek sadece şimdiki hayatınızı nasıl yaşıyor
olduğunuzla ilgilidir.
Ne olduğumuzu ve nasıl davrandığımızı, yalnızca hedeflerimize
ulaşacağımızın umuduyla değil, geçilen zamanda neler kaybettiğimizi
düşünerek de bulabiliriz. Ne kadar
vaktinin kaldığını bilen varsa söylesin, lütfen. Bu yüzden bir hedef
yolunda ilerlemek, durmaktan, kaçınılmaz ölümü beklemekten daha faydalı değil
mi sizce de?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder