"Çoğu insan tam
anlamıyla umutsuz bir hayat
sürer."
Henry David Thoreau
Şimdi olasılıklardan söz edelim. ÖSS sadece 195 dakika süren
bir sınav. Siz bu sınav için yıllardır çalışıyorsunuz aslında. Tüm hayatınız da
üç aşağı beş yukarı bu sınavın sonucunda belirleniyor. Düşünün ki sınav zamanı
aksilikler birbirini izledi. Başınız döndü, mideniz bulanmaya başladı veya
yolda kaza geçirdiniz. Ne olurdu sizce? Bunu düşünmeyelim, bir daha hazırlanmaya katlanamam diyorsunuz gibi duydum sanki.
İki milyon öğrenci giriyor ve onların arasından ayrılmak çok zor. Acaba boşa mı
kürek çekiyorsunuz? İşte nasıl da umutsuzluk sızıveriyor zihinlere tam bu anda. Kiminiz
bunları sürekli düşünüyor işte. Hazırlık sürecini kendine dar ediyor. Ben mi
kazanacağım bu kadar kişi varken diye kendini küçümsüyor kimileriniz de. Kaynar
sular başınızdan aşağı dökülmeye başlıyor...
Üstelik yüz binlerce insan açıkta kalıyor. Zaten kayıt yapanların
birçoğu da istedikleri yerlere değil, girmiş olmak amacıyla yapıyorlar. Soru
şu: "Bu sınavı kazanamayanlar yeteri kadar çalışmadıkları için mi yoksa
büyük bir bölümü çok iyi çalışmalarına rağmen sınavdan bir süre önce inanç ve umutlarını
kaybetmekten mi kazanamıyor?" Acı gerçek ise yanıtın, birçok öğrencinin
sınava az bir zaman kala umutlarını yitirildiğinden dolayı başarısız
olmaları...
Karanlık bir ortamda su dolu bir kavanozun içine bir kurbağa
atarlar. Bakarlar kurbağa üç dakika yüzer. Sonra hafif bir ışık verip bir başka
kurbağa atarlar. Tam 36 saat yaşar ikinci kurbağa ve birinci kurbağadan tam 700
kat daha fazla yüzer. Peki, bu farkı ne sağlıyor? Farkı umut sağlıyor. Umudunuzu
kaybederseniz her şeyinizi kaybedersiniz. İnsanlar aç olarak 10 gün, susuz olarak 4 gün, havasız olarak 4 dakika yaşarlar.
Umutsuz olarak sadece 4 saniye yaşarlar. İntihar eden insanlar intihar etmeden
4 saniye önce umutlarını kaybettikleri için intihar ederler. Karşılaştığınız
zorluklar ne kadar büyük, ne kadar güçlü olursa olsun onları yenmenin her zaman
bir yolu vardır. O engelleri geçmenin yolu güçlüklerden daha güçlü olabilmektir. Bulutların arasında pırıl pırıl
parlayan bir güneş var. Başarıyı yakalayanlar o güçlükler karşısında daha güçlü
olanlardır. Vazgeçenler başarısızlığa mahkûm olanlardır. İnancınızı kaybetmeyin.
Siz umudunuzu kaybetmezseniz, evren de size yardımcı olur ve
engelleri önünüzden kaldırmaya başlar. Eğer "inancımı kaybettim"
diyorsanız size inanç aşılayacak bir tedaviye ihtiyacınız olacak. Bu şekilde ne
kadar yaşayabilirsiniz ki...
Hayatta bir dününüz, bir bugününüz ve bir de yarınınız vardır.
Umutsuzluğa kapıldığınızda yarınınızı çoktan belirlemiş olursunuz. Çünkü her
şey sizin umutlarınız doğrultusunda gerçekleşir. Bugünü iyi yaşıyorsanız dün umudunuzu
yitirmediğiniz içindir.
Önünüzde birçok seçenek var. Bunlardan umutsuzluğu seçmek
sizin kararınız ama bilin ki tek doğru cevap değil. Testlerdeki yanıltıcı
soruları bilirsiniz. İşte bu da hayatta yanıltıcı soru. Engeller sizin ne yanıt
vereceğinizi merak ediyorlar. Haydi ne duruyorsunuz?
Bilimsel bir araştırmadan bahsedelim. Bir deney yapılıyor.
Deneyde Pike Balığı denilen balık akvaryuma konuluyor ve buradaki
küçük tatlı su balıkları ile beslenmesine izin veriliyor. Daha sonraki günlerde
balığın davranışları kameralarla izlenerek kayıt altına alınıyor.
Bir müddet sonra, bilim adamları Pike Balığı ile küçük balıkların
arasına cam bir bölme koyarak şartları değiştiriyorlar.
Artık Pike, ne zaman küçük balıklardan birisini yemek için
hareket etse aradaki cam bölgeye çarpıyor. Başarısız geçen, kafasını çarparak
canını acıtan ve sonunda hiçbir ödülü olmayan birçok denemeden sonra, Pike küçük
balıkları yemek için engelin ötesine geçme fikrinden vazgeçiyor. Pike
Balığı'nın iyice acıktığı anda bilim adamları aradaki cam bölmeyi kaldırıyorlar
ve küçük balıkların akvaryumun her tarafında dolaşmalarına izin veriyorlar.
Küçük balıklar, aç kalmış büyük balığın avlamasına uygun hale getiriliyor.
Şaşırtan sonuç ise şu oluyor: Pike Balığı küçük balıkları yemek
üzere hiçbir teşebbüste bulunmuyor, her tarafı ona yem olacak balıklarla dolu
ve kendisi de aç olmasına rağmen… Akvaryumun içinde yüzmeye devam ediyor ve
balıkları yemek için hiçbir çaba göstermiyor çünkü Pike yiyecek bulmak üzere
giriştiği başarısız ve acı veren birçok denemeden sonra, umudunu çoktan kaybetmiş oluyor. Artık tekrar yem yiyebileceğine
inanmıyor. Sonunda açlıktan ölüyor hem
de etrafında yiyebileceği binlerce balık yüzerken!
Gördük ki işin çoğunluğu bittikten sonra gelen umutsuzluk çok
doğru sonuçlar vermiyor. Sevgili arkadaşlar istediğiniz bir son şans ise evet
buna hak kazandınız. Şimdi lütfen umutsuzluklarınızı hayallerinizle yer
değiştirmek için acele edin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder