"Dünyada birçok
yetenekli kişi, küçük bir
cesaret sahibi olmadığı
için kaybolurlar."
Sydney Smith
Cesaretin kendinize liderlik etme ve kişisel gelişim üzerindeki
etkisi nedir?
Cesaret kendinizle yarışmanıza olanak tanır. Cesaret istediğinizi
yapabilmenizi sağlar çünkü bunun doğru olduğunu bilirsiniz. Cesaret size,
diğerlerinin başarısız olduğu yerde vazgeçmeme iradesini kazandırır. Sonuçta
yaşamınızda ulaştığınız cesaret düzeyi ulaştığınız doyum düzeyinizi de
belirler. Yaşamınızın tüm büyük mucizelerini gerçekleştirmenize olanak sağlar ve kendilerini kontrol etmede usta olanlar büyük bir cesarete
sahiptir.
Yaşamınızdaki sınırlar yalnızca sizin belirlediklerinizdir. Kendi
sınırlarınızı bir kenara bıraktığınızda yaşamın o sonsuz mucizelerini keşfe
çıkmış bir gezgin gibi olabilirsiniz. Bu kendinizi ve yaşamınızdaki diğer tüm
koşulları kontrol etme ustalığına giden ilk adımdır. Asla sahip olamayacağınızı
düşündüğünüz şeyleri elde ettiğinizi görür ve potansiyelinizin farkına
varırsınız.
Evren cesur olanı sever. Yaşamınızı en yüksek düzeyine ulaştırmayı
bir kez başardığınızda, ruhunuzun gücü size kılavuzluk edecektir.
Zihninizi ve vücudunuzu geliştirin ve buna bir an önce
başlayın. Ruhunuzu besleyin. Korktuğunuz şeyleri yapın. Gem vurulmamış enerji
ve sınırsız heyecanınızla yaşamaya başlayın. Güneşin batışını izleyin. Yağmurda
dans edebilirsiniz. Gidin ve sevdiğiniz
insana "seni seviyorum" deyin. Çıkın sokakta şarkı söyleyin. Yıkmayı
başarmalısınız artık şu tabularınızı.
Bir adım atın hayatınızda. Bir kere olsun ilk adımı atın ve
ikinci adımı ne zaman atacağınızı düşünün. Her zaman yapmak istediğiniz ama çok
genç, çok yaşlı veya çok fakir olduğunuza inanarak kendinizi kandırdığınız için
yapmadığınız şeyleri gerçekleştirin. Enerjik, dopdolu bir yaşama hazırlanın.
"Eğer hayat
sadece sevinçle dolu olsaydı,
hiçbir zaman cesur ve
sabırlı olmayı öğrenemezdik."
Helen Keller
Zayıflıklarınızı belirleyin. Korkularınızı zihinsel
canavarlarınız haline gelmelerine izin vermeden etkisiz hale getirin. Nerede
sorun var, nerede neye cesaret edemiyorsunuz, belirleyin hepsini. Yapın hepsini
bir kerede. İnsanlarla iletişime girmeye cesaret edemiyorsanız kurtulun bundan,
onlar sizinle iletişim kurmaya cesaret edemesin. Kendinizi anlatamadığınızı
düşünüyorsanız, bırakın tüm düşüncelerinizi bir kenara,
onlar sizi anlamaya çalışsın. Yeter ki cesaretli olun. Tek
yapmanız gereken bu. Haydi, birazcık
cesur olun.
Daima dağın tepesine bakın. 87 yaşındaki bir adama yaşamla
ilgili bir öğüt verilmesi istendiğinde adam şu yanıtı verir: "Delikanlı!
Koşarken dağın tepesine bakın. Gözlerinizi dağdan ayırmayın, kilometrelerin ayaklarınızın altında
eriyip gittiğini hissedeceksiniz."
Ne zaman hayatın zorlukları ile yüz yüze gelirseniz, daima dağın
tepesine bakmayı hatırlayın. Böylece hiçbir mesele ne kadar büyük görünürse
görünsün, sizin cesaretinizi kıramaz.
Bakın dağın tepesine siz de. En korkak olduğunuz zamanda
bakın hem de hiçbir şeye aldırış etmeksizin. Mutlaka tepeden sizi gören
birileri olacaktır. Bakın ki göresiniz hedeflerinizi…
Mecbur olduğunuzda nasıl her şeye cesaret edebiliyorsunuz?
Nasıl gözünüzü bile kırpmadan yapıyorsunuz bazı şeyleri? Peki, bunu diğer
zamanlarda neden denemiyorsunuz?
Bir gün bir baba oğluna timsahla kaplumbağanın öyküsünü
anlatır.
Timsah kaplumbağayı yutmak ister, kovalamaya başlar.Tam yakalayıp yutacağı sırada kaplumbağa kenara sıçrar ve ağaca tırmanır. Hikâyenin burasında çocuk hayretle sorar. "Peki, baba
hiç kaplumbağa ağaca çıkar mı?"
Babası şu yanıtı verir: "Çıkması lazımdı oğlum.
Kurtulması için çıkması lazımdı."
Her zaman kendinizi mecbur hissetmeli ve cesur olmalısınız. Her zaman kurtulmanız gereken
bir şeyler var aslında. Bunun için her zaman cesaretli olun. Unutmayın ki hayat
cesurları sever.
"Cesaret insanı zafere,
korkaklık da ölüme götürür."
Seneca
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder