1- Halinden Memnun
Biri Ol
Her daim şikayetle yaşayanlardan olmayı bırak. İşlerin iyi
gitmiyorsa yakında düzelir. Sevdiğin insanı hala bulamadınsa bekle, gelecek
yakında nasıl olsa. Yoruldunsa dinlen geçer, açsan ye doyarsın, üzüldünse
sevinirsin... Dünyanın her hali geçicidir. Aynı hızda ve aynı yükseklikte
gitmek mümkün değildir. Rüzgar dağları iner çıkar, ovaları geçer, vadileri
dolanır ama rüzgarlığı bırakmaz. Rüzgar gibi ol, gerektiğinde kasırga gibi es,
gerektiğinde meltem gibi, gerektiğinde çekil köşene kimseye bulaşma,
gerektiğinde lodos ol. Ama rüzgarlığından şikayet etme.
2- Çiçek Kokulu Bir
Eşyan Olsun
Çiçek kokulu bir yarin olsun, en güzeli odur. Yoksa da bir
silgi edin, gül koksun mesela. Araban varsa bol bol karanfil kokan kokuluk
edin. Araba benim neyime, tek vasıtam ayaklarım diyorsan al bir menekşe kokulu
parfüm, her durakta iki fısfıs yap kendine. Kendini çiçek gibi hisset asıl. Tüm
dünyanın karmaşasında, insanı boğan kalabalıkta, bir karanfilin güzel
duruşundan daha iyi nasıl yaşanabilir bu hayatta!
3- Eşsiz Ol
Sen, sen olduğun için eşsizsin. Bu dünya için
vazgeçilmezsin. Sen olmadığında bu evren bir eksik, unutma! İlk olarak, -hangi
kaçık söylediyse- “Mezarlıklar kendilerinin vazgeçilmez olduğuna inanan
insanlarla doludur.” diyenlere kulak asma. Senin mesleğini yapan binlerce insan
olabilir ama hiçbirisi senin gibi gülemiyor, senin gibi kızamıyor, senin gibi
yaşamıyor hayatı. Parmak uçlarımızın, retinalarımızın, yüz yapımızın bir
benzeri yoksa; kalbimizin, hislerimizin, bakışlarımızın, insanlığımızın da bir
benzeri yok. Tek kelimeyle eşsiziz.
4- Hayır Demekten
Korkma
Gerektiğinde ‘hayır’ de. Bazen ‘hayır’ların ‘evet’lerden
daha fazla değerli olduğunu unutma. İstemeyerek bile olsa, iyilik yapmak için
bile olsa söylediğimiz her ‘evet’ başımıza daha çok olumsuz işler açacaktır.
Yapabilirlik alanımıza girmeyen istekler için ‘hayır’ diyebildiğimiz gün hem
kendimize hem de isteklerini gerçekleştiremeyeceğimizden dolayı hüsrana
uğrayacak insanlara büyük bir iyilik yapmış oluruz. ‘Hayır’ diyelim ‘hayır’
işleyelim.
5- İkiz Kardeşini
Unutma
Dünya senin ikiz kardeşindir. Sen mutluysan o da öyledir.
Sen hüzünlüysen dünya daha hüzünlü olur. Dünya dediğin, senin gözünün gördüğü,
kulağının işittiği, cep telefonun kapsama alanı kadar bir yerdir. Oralara
hükmedebilirsin, oralarda olup bitene yön verebilirsin. Dünyanın dönüşü ve
kalbinin atışı kardeştir. Unutma ve kardeşini sev. Onu koru ve kolla ki o da sana
tüm şefkati, merhameti ve sıcaklığıyla davransın.
6- Dünya Hayatı Bir
Gündür, Unutma!
Kocaman bir ömür yaşasak da aslında yaşadığımız ömür bir
günden ibaret. Gözümüzü kapattığımızda hayat bir kısa film gibi kısacık zamanda
gözümüzün önünde geçerken, o günü ne kadar iyi yaşadıysak mutlu bir vedaya da
hazırız demektir. Eğer dünya hayatının bir günden ibaret olduğunu ve o günün de
bugün olduğunu bilirsek, her günümüz kendiliğinden güzelleşecek ve mutlu
sonlara kendimizi hazırlamak kolaylaşacaktır. Kim son gününü dolu dolu, bütün
saniyelerin nabzını tutarak yaşamak istemez ki…
7- Küçük Olsun Benim
Olsun
Hayatınızda tümüyle size ait bir şeyler olsun. A’dan Z’ye
kendi tasarımınızın, üretiminizin, düşüncenizin bir ürününü masanızın üzerine
koyun ve kasılarak dostlarına gösterin. Örneğin, kibritten Truva atı yapın,
taşlardan Mona Lisa tablosu, mercimekten Galata Kulesi. Biraz zahmetli olsa da
bunun benzerini çevrenizde yapacak bir babayiğit olmayacağı için bu uğraşınız
size bir hoşluk, evinizin bir köşesindeki bir boşluğa da doluluk katacaktır.
Madem kitap okuyoruz, bir kitap da siz yazın. 3-5 sayfa olsun yeter. Kapağını
kafanıza göre tasarlayın. Yakınızdaki bir renkli-ozalit çıktı alıcılarında
bastırıp, katlattırıp koltuğunuzu altına koyun. Bana da gönderin ki, bu
gezegende yalnız olmadığımı görüp sevineyim. İşte bu iş için size bir neden
daha! Daha ne yapayım sevgili okur?
Kaynak: Murat Karanfil
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder