Duygu Bariyerlerine Dikkat!



Doğru ve güzel bakmanın ilkelerinden biri selam ve sabah cimrisi olmamaktır. Bize yüklenmiş sorumluluklar çirkin rekabetler değildir. Hayatımızı ne zaman ki rekabet bariyerleriyle sınırlandırırız o zaman kapımızı mutluluk rüzgarlarına kapatmış oluruz. Alışılagelmiş ve insanı geriye ket vurdurtan kat kurallar, duygu cimriliğine yol açar. “Önce o selam versin” anlayışı çirkin bir rekabettir. Oysa önce selam veren muzaffer bir komutan edasıyla göğsünü gerebilir. Bu insan çok daha mutlu ve huzurludur. Çünkü insanlar ne hissediyorlarsa öyle bakmayı tercih ederler. Hayatı, bir bir gizlilikle dolu bir masal, bir bilmece, sonu gelmez duygu labirenti haline getirmektense onun kapısını açmak huzura giden yol olacaktır.


Yenilik ve değişiklik içinde geçecek olan hayatın, alıştığımız duygu bariyerlerinde kendine fütursuzca yor etmesine karşılık, asıl bilgi ve fazilette ilerletilmesi gerekir. İşte o zaman erdem ve ahlakın, içimizde yanan nefretin yol açtığı mutsuzluktan kurtularak, bize yeni mesajlar fısıldadığını ve yeni yollar çizdiğini görürüz.

Toprak birdir. Fakat duygu cimrisi değildir. Toprağın bir oluşuna inat, o, kendisine serpilen apayrı tohumları apayrı meyveler ve sebzeler halinde bize sunar. Yani selam ve sevgi cimrisi değildir. Böyle olduğu için, yani güzel baktığı için verimlidir toprak. Peki bu manada toprak bizim için en büyük ibret olmuyor mu? Demek ki biz de duygu bariyerlerimizi aşarsak, daha doğrusu duygularımızın önüne bariyerler yığmaz isek sonsuz kainatın en verimli varlıkları haline geliriz.

“Nedir Güzel Bakmak?”

Güzel bakmak, sorgusuz sualsiz bağışlamaktır. Buradaki bağışlamak hem affetmek manasındadır hem de ikramda bulunmak manasında. Toprağa bir farkla, ruhu olan insan her şeyin daha iyisine, daha doğrusuna, daha güzeline layıktır.
Hiç sokak çocuklarına dikkat ettiğiniz mi? Ne yerler ne içerler? Nerede yatar nerede barınırlar? Top yekün toplum olarak, fert olarak bu problemin üstesinden gelebiliriz. Çünkü onlar bizim çocuklarımız. Aslında tüm dünya çocukları bizim çocuklarımız.



Lilay Koradan



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder