Her şey
kendinizi ve yaşamı anlamlandırmaya bağlı; adı konulmamış bir hayat, dev
okyanuslarda bir oraya bir buraya dalgalar arasında savrulmaya benzer. Akıl
hastası olmayan bir kimse, mutlaka aklı başında ve akıllı kimse manasına
gelmez. Aklı başında bir kimse, kendi
kendisiyle ve insanlarla iyi geçinen, hayata barışık bakan, yaptığı her güzel
işten memnunluk duyan, güçlüklere karşı sabırlı olabilen, bunalımlarına ve
sorunlarına göğüs gerebilen kimsedir. Kendi kendimizle olan bu
mücadelemizde eğer başarılı olabiliyorsak mutlu olabiliyoruz demektir.
İnsanlarla olan
ilişkilerimizde onlara yakınlık göstermek, merhametli davranmak, onlarla iyi
geçinmek, kısacası insanları sevmek de mutlu ve güzel yaşamamız için
gereklidir.
Kitabımın bu
kısmında biz büyüklere ve çocuklarımıza faydalı olması açısından bazı
önerilerde bulunacağım. Bu önerilere tavsiyeler de diyebiliriz.
Çocuklarımızı geleceğe hazırlamada, onların
için dünyalarını zenginleştirip duygusal ve ruhsal desteklerde bulunmalıyız!
Evet, bu çok
önemli. Çünkü her insan güçsüz ve yeteneksiz olarak dünyaya gelir. Onların yeteneklerini keşfetmek, bulup
açığa çıkartmak biz büyüklerin görevidir. Bu ilgiyi çabuk ve yerinde
yapmak, ona sevgi ve şefkat göstermek, onun insanlara olan güvenini örer. Bu
örgü, çocuğun hayata güzel bakmasını sağlar.
Kendi
gençlik yıllarınızı ve o zamanki duygularınızı anımsayınız!
Bu bir
empatidir. Unutulmamalıdır ki çocuk ve gençlerini ihmal eden bir toplum mutlu
ve huzurlu yarınlara sahip olamaz. Geçmişe dönünüz. Karışık duygular içerisinde
kendi yolunuzu bulmaya çalıştığınız gençlik günlerinizi hatırlayınız. Bunlar
sizin dolu dolu tecrübelerinizdir. Bu tecrübelerle çevrenize güzellikler
dağıtabilirsiniz.
Ailenizle
sık sık her konuda konuşun, fikir alışverişinde bulunun!
Ailenizle
yaptığınız en son sohbetten beri mutlaka bazı sorunlarla karşılaşmışsınızdır.
Eğer yaptığınız sohbetler sık olmaz ise önünüze çıkacak bu sorunlar altında
yaşama sıkıntılı bakabilirsiniz. Sorunlar altında ezilmek istemiyorsanız ve
güzel yaşamayı arzu ediyorsanız geniş olun, ailenizi ihmal etmeyin, onlarla
konuşun.
Genç
Kızlar! Evlenip mutlu ve huzurlu bir aile kurmayı düşünüyorsanız, ileriki
zamanlarda ne ile meşgul olacağınızın planını şimdiden yapın!
Günümüzde birçok
hanım bunun eksikliğini yaşamaktadır. Evlenirler, çocukları olur ve onları
büyütürler. Sonra kendilerin boşlukta hissederler. Eğer zamanında bir sanat,
bir hobi ve bir
Uğraş
edinilmişse, o takdirde sorun yaşanılmıyor. İşi, uğraşı ve hobisi olmayanın
dedikodusu olur. O halde, şimdiden uğraşınızın, sizi hayata bağlayacak sanatsal
eğiliminizin ne olduğunu, bu konuda ne gibi yeteneklere sahip olduğunuz
şimdiden tespit edin.
Gençler!
İşinizin sadece maddi yönünü düşünmeyin!
Hayat sadece
para kazanmak ve bu yönden güçlü olmak değildir. Birçok erkek, özellikle
gençler, bu eğilimdedirler. Oysa bu maddeci duygu, insanı daha fazla istemeye
yönlendirir. Daha fazlasını elde edemedikleri zaman da hayattan yılarlar,
gereksiz bir bunalım ve çöküntü yaşarlar. Hayat, manevi yönden de ele
alınmalıdır. Para kazanmak muhakkak ki önemlidir. Fakat bunu sadece kendi
çıkarınız için değil, başkalarının özellikle ihtiyaç sahiplerinin iyiliği için
de yapınız. Eğer böyle davranırsanız hayatı güzel yaşarsınız. Çünkü hayat
sevince güzeldir. Sevginin olduğu yerde mümbit duygular vardır.
Kendinize
yeni uğraşlar bulabilirsiniz!
Ufuk genişliği,
insanın kendi dar çerçevesinden çıkıp, başka yararlılıklar göstermesidir.
İşinizin dışında başka uğraşınız yoksa, bu başka işlerle ilgilenemezsiniz
anlamına gelmez. Yeni şeyler öğrenebilmek ve yapabilmek için vakit hiçbir zaman
geç değildir. İnsan kaç yaşında olursa olsun, yeni işlerle uğraşmak ve öğrenmek
için geç kalmış sayılmaz. Muhakkak ki esas işinizin dışında farklı alanlarda da
yeteneklere sahipsinizidir. Size cazip gelen ne gibi uğraşlar olabilir? Bunu
bir düşünün. Göreceksiniz ki, daha güzel yaşayacaksınız.
Arkadaşlık
bağlarınızı koparmayın?
Yeni
dostluklardan, yeni arkadaşlıklardan kesinlikle kaçınmayınız. Çağımızın bir
tuzağı da bu: “Yeni insanlara tanışıp ne yapacağım? Yeni insanlar yeni
sorunlardır.” şeklindeki bir duygu iç temsil bozukluğudur, hayata olumsuz
bakmaktır. Çünkü yeni arkadaşlıklar, her yönden yeni dayanışmaları meydana
getiren katalizör güçlerdir. Yeni arkadaşlıklar, yeni çevreler her zaman sizi
beklemektedir. Seneler geçtikçe daha olgun, daha erdemli kimselerle
tanışırsınız. Bu kişilerle yakın temasa geçin, dost olun.
Lilay Koradan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder