İnsanın kendini
bilmesi kadar kıymete değer bir şey
yoktur. Kendini bilen yüce yaratıcıyı da bilir. Ne yaptığının farkında
olan ve ne yapması gerektiğinin mücadelesini veren insan kendini bilen
insandır.
Hareketlerinden rahatsızlık duyan ve
değişmeye çalışan birey, kendini bilen kendi için bir şeyler yapmaya çalışan
bireydir.
“Bugün kendim
için ne yaptım?” diye soran insan huzuru arayan insandır. Ve bilir ki huzur,
yardımsever olmaktan geçer; bilir ki huzur, Yaradanı bilmekten geçer. İnsanın kendini ödüllendirmesi kendine
iyilik yapması emanet olarak aldığı bedenine göstereceği saygı olacaktır. İnsanın
kendisi için yapacağı şey geride iyi ve hayırla anılmak olacaktır. “Bugün kendim
için ne yaptım?” diye sormak, dünya ve ahireti kapsayan bir sorgudur. İnsan
kendi için vardır, yaptığı kötülüklerin hesabını kendisi yapmayan insan
başkalarını da düzeltemez, başkalarına da iyilik yapamaz. Kendine iyiliği
dokunmayan insanın başkalarına nasıl iyiliği dokunabilir? Yüce Allah’ın insanın
yapacağı iyiliklere ihtiyacı yoktur. İnsan iyiliği kendisi için yapar. Çünkü
yapacağı iyilik ademoğlunu dünyadan sonra yaşamda güzel yerlere götürecektir;
yapacağı kötülükse onu kötü yerlere götürecektir.
Kendine iyilik
yapmak isteyen insan iyi yola yönelir. Siz kendinize iyilik yapın, iyi yola
yönelin. Şu soruyu sormayı ihmal
etmeyin: “Bugün kendim için ne yaptım?”
“düşüncemizin,
bilgimizin, hayallerimizin önemi yok. Önemli olan yaptığımız işlerdir.” diyor
Ruskin. Çünkü biz yaptığımız işlerden sorumluyuz.
Robertson da,
yaptığımız işlerden sorumlu olduğumuzun altını çizmiştir:
“Uyumadan önce gündüz yaptıklarımızı
düşünüp, yarın yaşamaya hakkımız var mı, diye kendimize soralım.”
Materlink, “Hep
geleceğimiz için çalışıp çabalıyoruz, ama geleceğe ne kadar yaklaşırsak ölüme de
o kadar yaklaşmış oluruz.” Derken, gerçekten bir hakikatin altını çizmiştir.
Lilay Koradan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder