Görebilmek…
Hakikati, gerçekleri… Görebilmenin o müthiş güzellikteki anlamını
keşfedebilmek. Bakmak… Sonsuz alemlerdeki güzelliklere şöyle bir başını çevirip
bakabilmek… Tüm bu güzelliklerin farkına varabilmek.
Bakmakla görmek
arasındaki fark, bizim ona yükleyeceğimiz anlamlara bağlıdır. Bakmak farkına
varmaktır… Bakmak düşünmeye başlamaktır. Bakmak, yargılamadan nasihattır;
sorgulamadan iyilik dayanışma ve güzellikleri paylaşmaktır. Bakarken düşünmek…
İşte en asaletlisi
Kendimize, kendi
iç dünyamıza yönelmek güzel bakmayı ve güzel görmeyi gerektirir. Kendimizin
güzel olduğunu söyleyebilmemiz için güzel bakıp güzel görmemiz gerekir; bundan
da önemlisi güzel yaşamamız mutlaktır.
Güzel yaşamanın seyir
çizgisi güzel olan her şeyi bakıp, görebilmektir. İnsanların olumsuz
davranışlarına odaklanmayan kişi hayatın güzelliklerini görmeye odaklanır,
dolayısıyla mutlu olur. Mutlu insan, çevresindekilerin olumsuz davranışlarında
masumiyet arayan kişidir; en güçlü empati işte bu insanlarda vardır.
Unutmayalım ki,
anlayışlı olduğumuzda, anlayış göstermek için çırpınan binlerce insan olduğunu
göreceksiniz. İşte güzel bakmanın, güzel görmenin ve güzel yaşamanın sırrı da
burada.
Güzel bak! Güzel
gör! Güzel Yaşa! Mesajın en anlamlısı… Bu mesaj bize kim olduğumuzu, neyi
amaçladığımızı ve yüreğimizde ne kadar sevgi bulunduğunu anımsatır; dahası
gülmelerimizi, çocukluk anılarımızı tüm sadelik ve içtenliğiyle ortaya koyar.
Nedir güzel
yaşamak? Matematiksel bir hesap mıdır? İkiyle ikiye çarpmak mıdır? Veya hep
kendimiz için yaşamak mıdır? Hiçbiri değil. Ama yaşamımızı
matematikselleştirip, çıkmaz bir labirent haline getiren duygularımızdan
kurtulmalıyız. Yaşam ne iki bilinmeyenli denklemdir, ne de üç bilinmeyenli… Yaşam
güzel olan her şeydir?
Lilay Koradan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder